Şiddetin Zararları

Şiddetin Zararları

Şiddetin tanımını yapacak olursak; Baskı, güç kullanma ve zorlama yoluyla bedensel veya ruhsal zarara neden olan hareket, söz veya tutum olarak ifade edilmektedir.Yani sadece kaba kuvvet uygulamak değil;  hakaret etmek,tehdit etmek aşağılamak, birşey yapmaya zorlamak, ekonomik özgürlüğünü kısıtlamak, korku-kaygı-endişe-rahatsızlık hissetmesine neden olabilecek davranışların tamamı şiddetin kapsamı içerisinde yer almaktadır.

Son yıllarda önüne geçilemeyen en büyük kanayan yaramız şiddet… Toplum olarak yaşananlardan çok şikayet eder olsakta bu konuda ciddi adımlar bir türlü atılmamaktadır. Televizyonda gördüğümüz şiddet içerikli haberlere öfkelenerek bakıyoruz, eşimize en ufak bir sebepten dolayı bağırıyoruz, çocuğumuza sözümona terbiye etmek için bağırıyoruz, ve  akşam evimizde dinlenmek için televizyon karşısında eli silahlı yada sürekli kavgaların ve birbirinden farklı şiddet gösterisi bulunan dizileri izlemekten geri durmuyoruz. Sonrada bu şiddete neden kimse dur demiyor diye hayıflanıyoruz…

Şiddetin zararları en çok toplumları etkiler ve bu sonucun nedeni olarakta toplumumuzun düzeninin bozulmasının en büyük nedenleri arasında medya, internet ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte artan iletişim araçları olarak zikretmek mümkündür. Bizlere büyüklerimizin öğretmiş olduğu ahlaki degerler hiçe sayılmakta ve hatta üç-beş kuruş kazanmak dışında bir faydası dokunmayan,saygı-sevgi ve hoşgörüden yoksun yarışma adı altında düzenlenmiş programlar,sanki herkesin evinde veya üzerinde silah olması gerekliymiş algısını oluşturan ve silah-kavga olmayan dizi veya filmlerin olmaması,misafirliğe giden insanların nekadar hakaret edilebileceği konusunda savaş verdiği programlar ve güya evlenmek için toplanmış olan insan kalabalıkları ve yapılan küçük düşürücü kavgaları… Hakaretin,  basitliğin ve bir kültürün nasıl yerle bir edilmeye çalışıldığının çok açıkça gösterilmiş bir resmidir aslında. Haklıyken susmak,  gücü yetmesine rağmen vurmamak yada bir insanın hatasını yüzüne vurmamaktı erdem oysa. Bu toplumda yetişen çocukların halini birde siz düşünün… bize öğretilen onca güzel hasletlere rağmen toplumumuz bu hale geldiyse bu tür sapkınlıkları görerek büyüyen çocuklar ne olacak?

Toplumdan olumsuz etkilenen çocuklar için kaygılanıyoruz evet peki aileden etkilenen bire bir psikolojik yada fiziksel şiddete maruz kalanlar diğerlerini söylemeye dahi dilimiz varmazken bunlara muhatap olan çocuklar yarın nasıl bir birey olacak diye hayıflanmamak elde değil.yapılan araştırmalar neticesinde medyada ter alan şiddet olaylarının saldırganlık oranlarını ciddi seviyede arttırdığı tesbit edilmiştir.Şiddet ortamında büyüyen çocuklar daima mutsuz olurlar. Ancak vermiş olduğu zarar yanlızca bununla kalmayıp asıl yıkım süreci gelecege yönelik olmaktadır. Bu zararların etkisi genellikle ergenlik döneminde veya anne-baba oldukları dönemde ortaya çıkmaktadır. Sürekli anne baba kavgasına yada bunların herhangi birine şiddet uygulandığına veya bire bir şiddete maruz kalan çocuklarda lerki yaşlarda ruhsal problemlerin yanı sıra kalp,karaciğer, romatizmal hastalıklar ayrıca alerjik ve psikolojik ilaç kullanma oranı ciddi bir artış göstermektedir.

Şiddet, saldırganlık gibi davranışlar dışarıdan görerek yada şahit olunarak öğrenilen davranışlardır. Çocuk aile içerisinde şiddet görüyorsa eğer  bu onda zamanla karakter halini alacak ve zamanla kendisi de öğrendiği şekilde yaşamaya başlayacaktır. Bir aile veya toplumda büyük olan küçügü dövüyorsa veya güçlü olan zayıf olana şiddet uyguluyorsa çocukta varsa eğer kardeşi üzerinde uygulayacaktır veya okulda arkadaşları üzerinde ve zamanla kendini yalnızca bu şekilde ifade edebildiğine inanarak davranışları ve hatta konuşması bu çerçevede şekillenecektir. Saldırgan olan kişiler zamanla  şiddet uygulamaya ihtiyaç duymaktadır.Şiddet uyygulayan insanların bir çoğunda iletişim problemi vardır. Bu türde olan kişiler şiddet uygulayarak veya bağırarak kendini ifade etmeye çalışırlar. Özellikle kendilerinden güzsüz olan kişiler üzerinde kullanarak onları sindirmeye çalışırlar. Bu durum anne baba için de geçerlidir. Çocuklara sözlerini bu şekilde dinletmeye çalışanlar veya çocuklar üzerinde bu şekilde otorite kurmaya çalışanlar sözümona bu şekilde çocuklara ahlaki eğitimi verdiklerini düşünenler malesef ki azımsanmayacak derecededir.Aile içinde şiddet gören çocukların diğer çocuklara nazaran daha fazla duygusal ve davranışsal sorunları olmaktadır. Oysa o masum yüreklerin büyükleri tarafından sevilmeye, korunmaya ihtiyaçları var ve gelecekte yetişkin bir birey  olduklarında yaşadıkları toplumu biraz daha güzelleştirmek için yalnızca kendilerine doğru bir şekilde rolmodel olan anne baba veya büyüklere ihtiyacı var.

Aile içi şiddetin nedenleri; şizofreni, antisosyal veya narsistik kişilik bozuklukları, alkol bağımlılığı, madde kullanımı,dürtü kontrol bozuklukları olarak ifade edilebilir. Şiddetin çocuklar üzerindeki menfi etkileri ise; asabi olmaya, korku yaşamasına, sürekli kaygı içerisinde olmasına, uyku bozukluklarına,uyum sorunlarına, kendisine veya başkalarına karşı güzev problemi yaşamasına,gelişimsel gerilemelere, dikkat eksikliğine, ders başarısızlıklarına, iletişim bozukluklarına, depresyona ve asosyal kişiliğe neden olması olarak ifade edilmektedir.

Şiddetin nedenleri nelerdir?

  • Kıskançlık
  • Alınganlık
  • Özgüven eksikliği-düşük benlik algısı
  • Ani verilen duygusal tepkiler
  • Kendi sorunları için sürekli başkalarını suçlama eğilimi
  • Kendi ihtiyaçlarının veya isteklerinin daha önemli olduğuna inanmak
  • Yanlış davranışı kabul etmemek
  • Eşinin davranışlarını sınırlamak- kontrol altında tutmak istemek
  • Alkol veya madde bağımlılığı

Şiddetin çeşitleri nelerdir?

  • Fiziksel şiddet; vurmak, dövmek, hırpalamak, iteklemek,yaralamak ve öldürmek gibi eylemler fiziksel şiddet olarak ifade edilmektedir.
  • Duygusal şiddet; bağırmak, küçük düşürmek, alay etmek, hakaret etmek, lakap takmak, dalga geçmek, küfür etmek, tehdit etmek gibi ruh sağlığını bozacak eylemler duygusal şiddet olarak ifade edilmektedir.
  • Ekonomik şiddet; Ekonomik özgürlüğü kısıtlamak, çalışmanın engellenmesi,sürekli hesap sormak, gelirine el koymak, eve para bırakmamak veya çok az bırakmak ekonomik şiddettir.
  • Cinsel şiddet; İstenmeyen cinsel davranışları yapmaya zorlamak,taciz olarak ifade edilebilir.

Anne babanın çocuklara davranış şekli onların bir ömür yaşantısını etkileyecek ve hatta toplum düzenini etkileyecek bir unsurdur. Bu nedenle çocuklarımıza davranış şeklimiz çok önemlidir. Onlara zaman ayırmalı, sevmeli sarılıp öpmeliyiz ve onlara mümkün olduğunca bizler için çok değerli olduklarını söylemeli hissettirmeliyiz.ceza vermekten, aşağılamaktan, fiziksell şiddet uygulamaktan kaçınmalı kendimize nasıl davranılmasını istiyorsak onlara da o şekilde davranmalıyız. Kızarsak döversek daha küçük unutur gider gibi yanlış düşüncelere kapılmamalıyız ve unutmamalıyız çocuklar iyi olan şeyleri zamanla unutabilirler ama yaşamış oldukları kötü bir olay yada travmayı hayatları boyunca unutmazlar. Onların ruhsal olarak sağlıklı yetişmeleri gelecekte bizim hayatımıza da şekil verecektir bunu da aklımızdan çıkarmamalıyız…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir