Gilaburu Zararları

Gilaburu Zararları

Gilaburu bitkisi, çalı şeklinde olan bodur bir ağaç çeşididir. Kırmızı yuvarlak salkımlı meyvelerden oluşan diğer adı frenk üzümü olan gilaburu bitkisi genellikle İç Anadolu’ da yetişmektedir. Su içinde salamura yapılarak, yaklaşık bir ay sonra ilk toplandığındaki acı tadı kaybederek tüketilecek hale hazır gelmektedir ve tazeliğini de 1 yıl boyunca koruyabilir. Meyvesi ve kabuğundan da faydalanılan gilaburu bitkisinin bir sürü faydası bulunmaktadır ve içeriğinde yüksek miktarda C vitamini ve antioksidan maddeler içermektedir.

Özellikle böbreklere iyileştirici etkisi olduğu bilinen gilaburu bitkisinin meyvelerinin kullanımı, böbreklere sağladığı faydaların yanı sıra, doğum sonrası spazmlar, uyku bozukluğu, kabakulak, yüksek tansiyon ve sara nöbeti gibi durumlarda kullanıldığında oldukça olumlu etkiler sunmaktadır. Gilaburu bitkisinin kabuğu ise yumurtalık ve döl yatağında oluşan ağrı ve kasılmalara iyi gelmektedir. Aynı zamanda da menopoz ve regl kanamalarının kontrol altına alınması için kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucu edinilen bilgilere göre gilaburu zararları hakkında söylenebilecek çok fazla bilgi yoktur ancak bilinen birkaçına değinebiliriz.

Gilaburu Zararları Nelerdir?

  1. İlaçlar ile etkileşmesi: Gilaburu bitkisi yani frenk üzümü, özellikle Aspirine alerjisi olan kişiler tarafından kullanıldığında sakıncalı durumlar ortaya çıkarabilmektedir. Daha ciddi alerjik reaksiyonların oluşmasına yol açabilen bu bitkiyi kullanmadan önce kişinin aspirine karşı duyarlılığına kesinlikle bakılmalıdır.
  2. Zehirlenme: Gilaburu bitkisinin meyveleri tüketime hazır hale gelmesi için tamamen olgunlaşmış olması gerekmektedir. Olgunlaşmadan tüketilen frenk üzümleri zehirlenmelere sebep olmaktadır. Bu yüzden hamken tüketilmesi tehlikelidir.
  3. İç organlara etkisi: Gilaburu bitkisi asitli bir yapıya sahiptir ve bu sebeple, gilaburu suyu tüketen kişilerin mide ve bağırsaklarında ülser sorunu yaşanması durumunu tetikleyebildiği için aynı zamanda bu rahatsızlığa sahip kişiler tarafından kesinlikle tüketilmemesi gerektiği önerilmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir