Aşurelik Buğdayın Zararları

Muharrem ayının 10. Günü yapılan aşurenin, en önemli öğesi aşurelik buğdaydır. Buğdayın kalitesine göre aşurenin tadındaki değişim de fark edilir durumdadır. En çok Gaziantep, Şanlıurfa, İzmir ve Konya illerimizde üretilmekte olan aşurelik buğday, geçirdikleri çeşitli işlemler sonrasında bildiğimiz şekline bürünmektedir. Her ne kadar sevilerek tüketilse de fazla tüketim durumlarında aşurelik buğdayın zararları da yok değildir.

Aşurelik buğday yüksek besin değerinden ve neredeyse tamamının karbonhidrat oluşundan dolayı yüksek bir kalori miktarına sahiptir. Bu nedenle aşurelik buğdayın zararları olarak görülebilecek bir nokta, bu yüksek kalorisi nedeniyle kilo aldırıcı bir besin olmasıdır. Vücutta yağ depolanmasına neden olarak aşırı kullanımlarında organların etrafının yağ bağlamasına neden olabilir.

Besin değeri çok fazla olan aşurelik buğday, ülkemizde üretim açısından yaygındır. Karbonhidrat ve B vitamini açısından zengindir. Karbonhidratlar, vücudun harcadığı enerjinin büyük bir kısmını sağlamaktadır. Bütün doku ve organlar enerji gereksinimlerini karşılamak için karbonhidrattan yararlanırlar. Su ve minerallerin vücutta tutulmasını sağlayan karbonhidrat, proteinin enerji için kullanımını engelleyerek kas kaybını önlerler. Bağırsak hareketlerini arttırarak kabızlığı önlemesiyle bilinen lif de, bir karbonhidrat türüdür. Kas dokunun temel enerji kaynakları kaslarda depo edilen glikojen olmakla birlikte vücudun depolayabileceği glikojen miktarı fazla değildir. Bu nedenle karbonhidratları sık sık tüketmek gerekmektedir. B vitamini ise, gelişme, büyüme, sinir ve sindirim sistemlerine yardımcı olur. Bu sistemleri onarır ve düzenler. B vitaminleri vücuda enerji vermelerinin yanı sıra sinir hücrelerinde bulunan fonksiyonları düzenlemek için de kullanılırlar. Vücuttaki karbonhidratların parçalanmasına ve enerjinin açığa çıkmasına yardımcı olurlar. B vitamin grubu birbirlerini tamamlayıcı özellik gösterdiğinden topluca alınmalıdırlar.

Tüketilirken, aşurelik buğdayın zararları yadsınmamalı ve vücuda yeteri kadar alınarak fazlasından kaçınılmalıdır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir